Bir Bölüm Çekilse de Tekrar Bir Araya Gelseler Dediğimiz Unutulmaz Dizi Karakterleri

Dan, kendine inanmadığı zamanlar bile Blair’e her zaman inandı. Kiminle birlikte olmak dileğiyle istesin onu destekledi ve onu olduğu gibi sevdi. Ancak dizinin sonunda çift aralarındaki uyuma rağmen birlikteliğini sonlandırdı.

Aralarında harika bir kimya ve uyum olmalarına rağmen senaristler bunu pek fark edememiş olacak ki maalesef onları bir araya getirmediler.

Zuko ve Katara birbirleriyle ne kadar uyumlu gözükse de ve aralarındaki ilişki ne kadar dengeli olsa da bir araya gelemeyen çift tarafındalar.

İlişkilerini ilerletmek için çok zamanları olmayan ikili yine de olmalılardı dedirtiyor insana! Nathaniel özünde düşünüldüğünde sonunda kimseyi seçmemek ve sadece kendini sevmek daha önemli oluyor galiba.

Her ne kadar kayınbiraderi olsa da Andy, onu ve çocuklarını çok seviyordu ve birlikte olmaktan aşırı mutlulardı. Nancy, onu kontrol etmek istemeyen bir adamla birlikte olmayı yakalayabilirdi ama olmadı.

Dizinin finalinde, sonunda bir ruh kazanan ve Buffy ile arkadaşlarını kendini feda ederek kurtaran Spike’tı. Aktör böyle bir bitiş konusunda ‘Sonunda onu ne kadar sevdiğini ve aynı zamanda onun için yeterince iyi olmadığını anlamasıydı.’ demişti.

Dizide David’in bir gidip bir görünmesi işleri bozuyordu. Ancak birlikte olsalardı çok romantik olurdu diye tahmin ediyorum. Yine de ben Mike taraftarıyım. Phoebe iyi ki Mike’ı seçmiş.

Diziyi izleyenlerin hayal kırıklığıdır bu ikili. Arkadaş olarak ne kadar iyi olsa da bir araya gelmeleri hep an meselesiydi. Dizi boyunca aralarında her zaman romantik bir şeylerr için potansiyel vardı ama sanırım senaristler bununla o kadar da çok ilgilenmedi.

The Walking Dead düzenli olarak iki karakter arasında oluşan bağları vurgulasa da sanki romantizm ve dostluk arasında sıkışmış gibilerdi. Daryl ve Beth’in yakınlaşmasını izlerken aralarındaki kimyayı fark etmemek gerçekten zordu.

Regina, bu kadar çok şey yaşadıktan sonra mutlu ve iyi sonu gerçekten hak ediyordu. Mükemmeldiler ve birbirlerini mutlu edebiliyorlardı. Ama bu çift için de sonu mutlu olmadı.

Olmaması daha iyi oldu sanki?! Ted ile o kadar vakit geçirdikten sonra Robin ile Barney akla hayale gelmeyecek bir ilişkiydi. İkiliyi ne kadar çok bir arada sevenler olsa da yan yana gelmelerini istemeyecek çok insan var.

Clarke Griffin’e karşı romantik duygular beslemeye ve onun görüşlerini dikkate almaya başlasa da Lexa, Clarke’ın güveni pahasına bile olsa halkına öncelik verirdi. Ama yine de birlikte inşa edecekleri imparatorluğu görmek güzel olabilirdi.

Birbirlerine o kadar aşıklardı ki dizideki en sorunsuz çiftlerden biriydiler desek yalan olmaz. Ama son sezonda Enzo’yu öldürmeye ne gerek vardı sayın senaristler!

Birbirlerini her zaman sevmişler ve ilk tanıştıkları andan itibaren birbirlerine mıknatıs gibi çekilmişlerdi. Biri buz, diğeri ateş olmasına rağmen birbirlerini çok iyi tamamlıyorlardı. Aşkın en yakıcı tarafı her şey ortadayken bir olamamak herhalde.

İnanılmaz bir kimyaya sahip olmak, birbirlerini desteklemek ve aceleyle bir ilişkiye başlamadan önce sağlam bir dostluk kurmak kolay olmaz. Bu ikilide bunların hepsi vardı işte ama yine de ayrıldılar.

Dizide Walter, Jane’in ölmesini tercih etti. Nedeni de Walter hakkında dünyasını yerle bir etmeye yetecek kadar bilgiye sahipti. Jane’i manipüle etmenin veya kontrol etmenin kolay olmayacağını biliyordu. Olan Jesse’ye oldu tabii.